Türkiye’nin yüzölçümü bakımından en büyük altıncı şehri olan Antalya, doğal güzellikleri ve sayısız tarihi öğeleriyle ülkemizin turizm cenneti olarak anılır. Özellikle yaz aylarında olmak üzere; yılın her mevsimi yerli ve yabancı binlerce turist ağırlayan şehrin tarihi ise oldukça eskiye dayanır. Bergama Kralı II.Attalos tarafından kurulan şehir, bir süre bağımsız kaldıktan sonra Roma İmparatorluğu’na katılmıştır. Şehrin en önemli bölgelerinden olan Kaleiçi’ndeki Hadrianus kapısına da adını veren Hadrianus’un ziyareti ise şehrin kültürel olarak gelişmesini sağlamıştır.
Antik çağda şehri ilk kez kuran Bergama Kralı II.Attalos’un kurmuş olduğu şehir, zaman içerisinde farklı isimlerle anıldıktan sonra kalıcı olarak Antalya adını almıştır. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda insan yaşamının yaklaşık 40.000 yıl önceye dayandığı tespit edilen şehir, yıllar içerisinde birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Antik çağlara kadar giden geçmişi ve farklı medeniyetlere tanıklık etmiş olması ise Antalya’nın antik yapılar bakımından Türkiye’nin en zengin şehri haline gelmesini sağlamıştır. Sırasıyla Likyalılar, Lidyalılar, Pamfilyalılar, Bergamalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ve son olarak da Türkiye Cumhuriyeti hakimiyetinde bulunan Antalya, bu medeniyetlerin hiçbirine başkentlik yapmamıştır.
Yeşilin ve mavinin kusursuz bir şekilde buluştuğu Antalya; yol boyunca sıralanan palmiye ağaçları, pırıl pırıl denizi, plajları, doğal güzellikleri, antik kentleri ve turizm merkezleriyle ülkemizin en güzel şehirlerinden biridir. Yılın büyük bir bölümünde sıcak havanın hakim olduğu şehirde, deniz sıcaklığı sonbahar aylarında bile girilebilecek seviyede olduğu ve sert bir kış yaşanmadığı için turizm açısından hemen hemen her sezon turist yoğunluğu mevcuttur.
Antalya’nın tamamı Batı kıyısında olup, Antalya Körfezi ile Batı Toroslar arasında kurulmuştur. Şehrin güneyinde Akdeniz, batısında Muğla, kuzeyinde Burdur ve Isparta, doğusunda ise Karaman ve Mersin illeri bulunur. Ülkemizin en gelişmiş şehirlerinden biri olan ve turizmin merkezi olarak bilinen Antalya; uygun iklim koşulları, tarıma elverişliliği, ticari faaliyetleri ve düzenli bir şehir olması sebebiyle yurtiçi ve yurtdışından en çok göç alan iller arasında yer alır. Deniz seviyesinden başlayan ormanlık alanlara ve maki bitki örtüsüne sahip olan Antalya, sahip olduğu iklim sebebiyle arı ve ipek böceği yetiştiriciliğine de oldukça uygundur. Bunun yanı sıra ülkenin narenciye üretiminin önemli bir bölümü Antalya’dan karşılanır.
Antalya'nın batısından doğusuna kadar neredeyse tüm ilçelerinde hem müze hemde ören yerleri çokça bulunur. Merkezinde Antalya Müzesi, Perge Antik kenti, Kaleiçi öne çıkan yerler.
Serik ilçesinde bulunan Aspendos, Kemer'de bulunan Phaselis, Kumluca'da bulunan Olympos ve Adrasan, Alanya'da bulunan Damlataş Mağarası, Kızıl kalesi ve Müzesi ile ön plana çıkıyor.
Detaylara Git
Akdeniz'in en hareketli çoşku dolu şehrinde eğlenceyi çok seveceksiniz. Kışın kayak yapabilir, yazın kendinizi masmavi sulara bırakabilirsiniz. İlkbaharda rafting ile eğlence dozaşını arttırabilir
sonbaharda muazzam tarihi gezebilirsiniz.
Detaylara Git
Antalya şüphesiz hem denizi hem coğrafyasının yanı sıra yemekleri ile de ön plana çıkıyor. Akdeniz salatası, aksu köftresi, piyazı ve o muhteşem damak tatları ile sizi bekliyor. Birbirinden ünlü, Akdenizin eşsiz lezzetini bulabileceğiniz restoranlar tam size göre.
Detaylara GitTurizmin etkisi ile canlılık kazanan alışveriş merkezleri Antalya'yı baştan başa sarıyor. Akdeniz bölgesinin en büyük AVM'si olan Markantalya merkezi konumu ile ön plana çıkıyor.
Detaylara GitSüperligte yer alan iki önemli takımı ile turizmde olduğu kadar sporda da önemli bir konuda ev sahipliği yapıyor. Antalyaspor ve Alanyaspor ile başarıdan başarıya koşuyor.
Detaylara GitAntalya'nın gece hayatı hem kışın hem yazın durdurak bilmeden devam eder. Kemer'de gece kulüpleri, Alanya'da diskoları ve merkezde Kaleiçi'nde Pubları, canlı müzikleri
ile her zaman eğlenebilirsiniz.